31 Mayıs 2010 Pazartesi

Kanser Tedavisinde Psikolojik Desteğin Önemi

Kanser Tedavisinde Psikolojik Desteğin Önemi

Kanser hastalığıyla baş etmek durumunda kalmak her insan için zor bir deneyim. Bu süreçte alınacak psikolojik destek ise hem hastaya ve ailesine hastalıkla mücadelede kendilerine çok gerekli olan psikolojik enerjiyi, hem de yalnız olmadıklarının farkına varmalarını sağlıyor.

Günümüzde kanser tedavisinde oldukça gelişmiş yöntemler uygulanıyor. Bununla birlikte yapılan araştırmalar psikolojik destek hizmetlerinin de tedavi sürecini olumlu etkilediğini gösteriyor.

Bu konuda yapılan çalışmalarda kanser hastalarında endişe ve depresyonun giderilmesi, hastalıkla baş etme, ağrı, bulantı ve kusmayı azaltma gibi konularda yapılan psikolojik destek çalışmaları ve özellikle grup terapilerinin oldukça olumlu sonuç verdiği görülmekte.

Neden psikolojik destek?

Hemen hepimiz hayatımızın zor dönemlerinde psikolojik desteğe ihtiyaç duyabiliriz. Kanser hastalığı ile baş etmenin bir bireyin hayatında karşılaşabileceği en zorlu süreçlerden biri olduğu düşünülürse, bu dönemde alınacak psikolojik desteğin önemi daha da anlaşılır bir hale geliyor. Kanser teşhisi konan bir çok kişi yakınlarını üzmemek veya ‘olumlu’ düşünmek adına bu süreçte ortaya çıkan korku, endişe ve üzüntülerini diledikleri gibi paylaşamıyor ve içten içe bir baskı yaşıyor. Bu durum zaten yorucu bir dönem geçirmekte olan bireyin tüm enerjisini güçlü görünmeye ve yakınlarına hiçbir şey belli etmemeye harcamasına sebep oluyor. Oysa böyle bir dönemde kişinin karşılaşacağı zorlukları aşabilmek için en çok ihtiyacı olan şeylerden biri kendi duygusal enerjisi.

Öte yandan bir aile bireyinin ya da yakınının kanser hastalığı ile baş etmek de bireyler için çok zorlu bir süreç oluşturabiliyor. Hasta yakınlarının psikolojik destek alması bu kişilerin yakınlarının hastalığı ve içinde bulundukları sürecin onların üzerinde yarattığı endişe, çaresizlik ve depresyon gibi birçok konuda duygu ve düşüncelerini paylaşabilmeleri, suçluluk ve ümitsizlik gibi hisleriyle baş edebilmeleri açısından büyük önem taşıyor.

Kanser hastalarına yönelik psikolojik destek hizmetleri bireysel ve grup terapileri olarak ikiye ayrılıyor. Psikoloğun bir danışanla baş başa yaptığı konuşma terapisine bireysel psikoterapi adı veriliyor. Burada amaç danışanın kendini güvende hissedebileceği bir ortam yaratılarak, özellikle başka kimselerle paylaşamadığı endişe, korku, kuruntu ve üzüntülerini tümüyle gizlilik çerçevesinde ve tarafsız bir kişiyle paylaşabilmesini sağlamak. Psikolog yapılan bu çalışmada kişinin kendi öz kaynaklarını güçlendirip hayatta yaşadığı zorluklarla kendi seçimleri doğrultusunda baş edebilmesini sağlamayı hedefliyor.

Grup terapisi ise dileyen bireylerin psikologla yapacakları bir ön görüşme sonrasında kendileri için uygun olan ve en fazla 6 ile 8 kişiden oluşan bir destek grubu oluşturmaları ile gerçekleşiyor. Gruplar bu konuda deneyimli bir ya da iki psikolog tarafından yönetiliyor. Bu çalışmada gizlilik ve saygı temel kurallar sayılıyor. Grup terapisinde kişiler yaşadıkları olayları oluşturacak güven ortamı çerçevesinde paylaşarak duygusal ve düşüncesel destek ihtiyaçlarını ifade ediyor ve grup terapistinin de yönlendirmesiyle bunları anlamlandırarak rahatlıyorlar.

Hasta yakınları içinse bireysel ve aile terapileri uygun görülüyor. Aile terapisi hasta olan kişinin yakınlarının bir araya gelerek endişe, korku ve sorunlarını psikoloğun da yardımıyla ifade etmeleri, adlandırmaları ve anlamlandırmalarını kapsıyor. Bu süreç aileler içerisinde konuşulamayan veya anlaşılamayan birçok konunun çözümü için önemli bir başlangıç noktası oluşturuyor


Uzm Psikolog. E. Selin Ucal
Empatia Psikoterapi ve Kişisel Gelişim Merkezi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder