19 Mayıs 2010 Çarşamba

Alisveris Bagimliligi-ONYOMANİ

ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI-ONYOMANİ

Günümüzün tüketim toplumunda bireyleri ciddi mali sıkıntılara sürükleyen, aile ve evlilik hayatlarında büyük üzüntülere sebep olan ‘alışveriş bağımlılığı’ her geçen gün artmaktadır. Bu ülkemizde ve dünyada gittikçe daha derinleşen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

İhtiyaç duymadan giysiler alıyorsanız, dostlarınızla zaman geçirmek yerine alışverişe gitmeyi tercih ediyorsanız, paranızı son kuruşuna kadar, borca harca girerek bitirmekten kendinizi alamıyorsanız, ne yazık ki siz de bir ‘bağımlı’ olma yolunda ilerliyorsunuz demektir. Uzmanlar alışveriş bağımlılığını tedavi edilebilir bir psikolojik sorun olarak tanımlamakta; alkol, uyuşturucu, çok yemek yeme, kumar bağımlılıkları gibi psikolojik bir sorun olarak nitelendirmektedir.

Mutsuzluk, öfke, yalnızlık, engellenme ve sinirlilik gibi negatif duygular yaşayan bazı kişilerde alışveriş yapmak, kişinin kendisini güçlü, mutlu, rahatlamış hissetmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda, kişi, bir şeyleri satın alarak içindeki boşluk hissini doldurmaya çalışmakta; ama bu hissin eninde sonunda bittiği gerçeği ile karşılaştığında, depresyona bile girebilmektedir. Alışveriş bağımlılığı olan hastalar, alışveriş öncesinde ‘mutluluk’ ve ‘kontrol edilemez bir istek’ duyguları yaşadıklarını, ancak alışveriş sonrasında da ‘suçluluk’ hissettiklerini dile getirmişlerdir.

İstatistiklere göre, ABD de her 20 bin kişiden birinin alışveriş bağımlısı olduğu tespit edilmiştir. Hastalığın ortalama başlama yaşı 17-30 yaş arasında olup kadınlarda çok daha sık olarak gözlemlenmiştir. Alışveriş bağımlılığının cinslere göre farklılık gösterdiği bulunmuştur. Kadınların tercih ettikleri, genelde elbise kozmetik eşya ve mücevher; erkeklerin ise; elektronik eşya büyük ev aletleri olarak tespit edilmiştir. Cinsiyetler arasındaki bu fark; erkeklerin daha çok bağımsızlık ve hareketliliği yansıtan araçları alma eğiliminde oldukları kadınların ise görünüş ve duygusal yönlerini ön planda tutan simgesel ve kendilerini tanımlayan eşyaları aldıkları yönünde gözlemlenmiştir. Bunlara ek olarak, bir kadın ortalama dört ile altı saat arası alışveriş yapabilirken, bağımlı, sabah saat 10'dan akşam 7’ye kadar alışverişini sürdürebilmektedir.

Daha çok anne-baba ilişkilerinde eksiklik olan kişilerde, çocukları ile aralarındaki iletişim ve ilgi eksikliğini bir şey satın alarak doldurmaya çalışan ailelerin çocuklarında ‘alışveriş bağımlılığı’ riskinin daha çok olduğu saptanmıştır. Yani, diğer bir deyişle bu psikolojik sorun, parayı sevginin eş değeri gibi gören ve çocuklarının ihtiyaç ve isteklerini bu yolla giderebileceklerine inanan, yüksek sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerde görülmektedir.

Alışveriş bağımlısı olduğumuzu nasıl anlayabiliriz?

  • Harcamalarınızı kontrol edemiyor ve buna rağmen harcamaya devam ediyor musunuz?
  • Alışveriş yaparken heyecanlanıyor; rahatlamış, güçlü ve üstün mü hissediyorsunuz?
  • Çevrenizdeki kişiler alışveriş yapma süreç ve boyutunuz hakkında endişe mi duyuyorlar?
  • Kendinize ‘alışveriş yapmayacağım’ demenize rağmen ertesi gün tekrardan alışveriş yapıyor musunuz?
  • Alışveriş alışkanlığınız ilişkilerinizi ve iş -sosyal yaşantınızı etkiliyor mu?


Eğer bu sorulara verdiğiniz 'Evet' cevabı çoğunluktaysa sizde bir ‘alışveriş bağımlısı’ sınız demektir.

Alışveriş bağımlılığının tedavi edilmesi…

Diğer bağımlılıklarda olduğu gibi alışveriş bağımlılığında da aynı kurallar geçerlidir. Yani; farkındalık- karar vermek – pratiğe geçirmek ve gerek duyulduğunda psikolojik destek almak.

Alışveriş Bağımlılığını önleyebilmek için öneriler:

· Kredi kartı kullanmayın. Yanınıza da sadece ihtiyaç duyacağınız miktarda nakit para alın.

· Alışverişe çıkmadan önce ihtiyaç listesi hazırlayın.

· İndirim zamanı alışverişe çıkmaktan kaçının.

· Spor yapın. Becerilerinizi geliştirin ve sizi mutlu edecek farklı aktiviteler yapmaya çalışın.

Uzm. Psikolog E.Selin Uçal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder