19 Mayıs 2010 Çarşamba

Yalnız Kadınlar Diyarı...

Yalnız Kadınlar diyarı

Kadın olmak zor bir zanaattır. Özellikle ‘yalnız’ kadın olmak çok daha zordur, özveri gerektirir. Halen 21 yy.da bile ‘kadın kimliği’ evlilik, eş, çocuk sahibi olma gibi kavramlar ile özdeşleştirilmektedir. Buna rağmen, günümüzde, yapılan araştırmalar gösteriyor ki, yalnız olan ve yalnız yaşayan kadınların sayısı her geçen gün artmakta… Genç, güzel, meslek sahibi kızların biran önce evlenip, kendilerine bir yuva kurmak istedikleri dönemler geride kaldı. Kadınlar ekonomik bakımdan özgürlüklerine kavuştuktan sonra bir erkeğin sorumluluğunu üstlenmeyi gereksiz bulabiliyorlar. Evliliklerin büyük bir bölümünün boşanma ile sonuçlanması da genç kadınları evlilikten soğutan nedenlerin başında gelmekte.

Tabii ki her şeyde olduğu gibi yalnız kadın olmanın da hem avantajları hem de dezavantajları var. Toplumumuzda, yalnız kadın olmanın en büyük dezavantajlarından biri; çevrenin bu kadınlara ‘kötü gözle’ bakmaları ve ‘etiketlendirmeler’ yapmalarıdır. Tabii ki bu tarz negatif düşüncelere sahip olanlar, daha çok ‘önyargılarından’, ‘kalıplaşmış düşüncelerinden’ arınamamış kişilerdir.

Yalnız kadınların çoğunun, dışarıdan mutsuz, tek, üzgün, sürekli bir partner/eş arayışında olarak algılandığı da başka bir gerçektir. Oysa ki yapılan araştırmalar, yalnız kadınların büyük bir çoğunluğunun durumlarından gayet mutlu ve huzurlu olduklarını ortaya çıkarmıştır. Fakat kimi zaman yalnız kadın, evde paylaşacak birinin olmamasından ve her şey ile kendisinin ilgilenmek zorunda kalmasından dolayı mutsuzluk hissedebilir. Ne de olsa ayakta kalmak ve standartlarını korumak adına sürekli çalışmak; aynı zamanda ev işleri ile tek başına ilgilenmek zorundadır. Anında destek alıp, yaslanacağı ve güvenebileceği bir kişiyi bulamayabilir.

Yalnız kadın, iş ve özel hayat dengesine de dikkat etmek zorundadır. Sonuçta evde bekleyen bir kişinin olmamasından dolayı kendini işe kaptırması, hatta iş-kolikliğe kadar gidebilmesi bir olasılıktır. Bazen bu durumlar kendisinde baskı oluşturabilir. İşte bu noktada arkadaşlarından veya ailesinden yardım istemesi onu rahatlatacaktır.

Avantajlarına gelince… Öncelikle ‘özgürdür’. İstediği zaman dilediğini yapabilir. Kendisinden başka kimseye hesap vermek zorunda değildir. ‘Otonomi’ yani; kendi kendini, kendi hayatını yönetme sahibidir. Önündeki fırsatları rahatlıkla değerlendirebilir. Sosyal hayatında çeşitliliğe açıktır. Yani istediği zaman seyahate çıkabilir, spor yapabilir, dilediğince alternatifler bulabilir, arkadaşlarına ve ailesine zaman ayırabilir.

Kazandığı parayı kendisine dilediği gibi harcayabilir. Kariyer seçme özgürlüğüne sahiptir ve yaşamını dilediği gibi şekillendirebilir.

Yalnız olmak kadına, kendisini iyice ve yeniden tanıma fırsatını sunar. Hedeflerini, hayallerini belirleyebilir. Zamanı geldiğinde, kendini hazır hissederse, yaşamını paylaşacağı kişiyi daha sağduyulu, daha güvenli bir şekilde seçebilir.

Yalnız kadınlara öneriler:

  • Kimsenin tavırlarının seni kırmasına izin verme. Kendine değer ver. Seçimlerinden gurur duy.
  • Kendini ve neden tek başına olduğunu açıklamak zorundaymış gibi hissetme. Sonuçta herkes kendi hayatından ve yaptığı seçimlerden sorumludur.
  • Yalnızlığın tadını çıkar.
  • Pozitif ol.
  • Sosyalleş.
  • Şayet bir ilişkiden yeni çıkmışsan ‘iyileşmeye’ zaman ayır.
  • Yeniliklere ve yeni kişilere açık ol.
  • Negatif unsurları etrafında tutmamaya çalış.
  • Gelecekte bir beraberlik yaşamak istiyorsan o kişinin ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini düşün.Kadın olarak daima, en iyiyi hak ettiğini bil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder