BEKÂR ERKEKLER
‘Bekâr erkek’ olmak çoğunlukla bir ayrıcalıktır, bekar erkek havalıdır, rahattır; ya da en azından çevre tarafından öyle algılanmaktadır. Kimseye bağlı olmamak, kendisinden başkasına sorumlu olmamak, dilediği zaman istediğini yapabilmek ve kimseye bir açıklama gerekliliği duymamak; tüm bunları, bekâr-yalnız erkek olmanın avantajlarının başında sayabiliriz.
Bekar, yalnız yaşayan erkek, kariyerine odaklanabilir; istediği saatlere kadar çalışıp sabahlayabilir, yurt dışı seyahatlerine arkasında aklı kalacak birileri olmadığından sık sık çıkabilir. O, aynı zamanda da kazandığı parayı doyasıya ve sadece kendisine harcamanın zevkine varabilir …
İstediği zaman sessizlik ve huzur bulabilir, yalnızlığın tadını çıkarabilir, istediği düzeni kurabilir veya düzensiz olmanın keyfini yaşayabilir.
Dilediği kişiyle gezebilir; bağlanmadan ilişkiler yaşayabilir. En önemlisi ‘uzlaşmak’, ‘orta yol bulmak’ zorunda değildir çünkü değer verdiği ve ciddi bir beraberlik yaşadığı bir ilişkisi yoktur yalnız erkeklerin…
Yapılan araştırmalar, bekâr erkeklerin toplum tarafından; sürekli olarak bir bardan ötekine giden, çok para harcayan, kendilerine pahalı hediyeler alan, önüne gelen ile ilişkiye giren, dışarıdan mutlu gibi gözükse de aslında mutlu olmayan kişiler olarak görüldüğünü vurgulamaktadır.
Oysaki, belli bir yaşa kadar yalnız olmak mutluluk getirir ve başlı başına yaşanması gereken bir deneyimdir, özellikle de erkekler açından…
Hatta ‘yalnızlık’ yaşamamış, bu duygu ve süreci hiç tatmamış olmak, bir erkeğin gerçek anlamda mutlu ve sağlıklı ilişkiler kurmasına engel oluşturur. Gelecekte, yaşayacağı ilişkide başarısız olmasına ve hatta yanlış zamanda, yanlış kişi ile beraberlik kurmasına kadar gidebilecek seçimler yapmasına sebep oluşturabilir.
Yalnız yaşamanın erkeklere kazandırdıkları…
Yalnız olmak kişiye istediğini yapma imkânını verir; her şeyin sorumluluğu kişiye aittir.
Kendisiyle, huzur içinde baş başa kalma fırsatını sunar. Böylelikle iç dünyasını tanımak için zamanı vardır. Özgürdür. Yalnız olmak; hayattan beklentilerini, neyi isteyip istemediğini anlamasını, hedeflerini daha rahat belirlemesini, potansiyel ve limitlerini keşfetmesini sağlar.
Yalnız olmak yeni bir beraberlik için temel oluşturmaktan öte, duygusal ihtiyaçları gidermeyi, hayalleri gerçekleştirmeyi ve bireysel gelişimi sağlar. Erkek kendisine değer vermeyi, sevmeyi ve bakmayı öğrenir; başka bir deyişle gereksiz yere başkalarını kullanarak kendi eksiklerinizi kapatmamayı özümser ki, bu ileride yaşanacak berberlikler için sağlam temeller oluşturması demektir.
Bazı erkekler için ilişki isteme nedeni, kendi eksiklerini kapatmak, yaşamını kolaylaştırmaktır. Oysaki ilişkiye girmenin tek amacının ‘paylaşmak’ olması doğrudur; çünkü boşlukların başkası tarafından kapatılacağını umut etmek hayal kırıklığı, başarısızlık, gücenme ve kırgınlıklardan başka bir şey getirmez. Bu tarz bir ilişki yaşamak yerine yalnız olmak daha sağlıklıdır.
Araştırmalar gösteriyor ki, erkekler özellikle kendi ‘bekâr’ hayatlarını paylaştıkları yakın erkek arkadaşları ciddi ilişki ve evlilik sürecine girdiklerinde, yalnızlık duygusuna kapılabiliyorlar. Hatta sırf bu nedenle panikleyip, yanlış eş seçimleri yapabiliyor ve mutsuz bir beraberlik sürecine adım atabiliyorlar. Uzmanlara göre, böyle bir durum ile karşılaşan erkeklerin soğukkanlılıklarını korumaları, ani kararlar vermekten kaçınmaları ve yeni bir ilişkiye başlamadan önce kendi iç ses ve mantıklarını dinlemeleri önem taşımaktadır.
Bekârlık mı Evlilik mi?
Bu soru halen psikologların en çok analiz ettikleri ve üzerinde araştırma yaptıkları konu başlıklarından biridir. Bu konu ile ilgili değişik görüşler var tabii ki:
Kimilerine göre evlilik, kişisel tatminsizlik, ‘otonomi’ yani ‘özerklik’ için bir tehdit, özgürlük kısıtlayıcı bir durum olarak görülmüştür.
Yapılan araştırmalar, evlilikle ilgili negatif düşünce ve yorumlar üzerine odaklanıldığında, tam tersine, evlilik kurumunun hem erkek hem de kadın için yararlarının çokluğunu ortaya çıkarmıştır. Sonuç olarak evli olmanın; fiziksel, ruhsal, duygusal, cinsel ve ekonomik anlamda kişilere daha iyi geldiği saptanmıştır. Evlilik ve aile kurmanın, ait olma duygusunu pekiştiren, temel ihtiyaçlarımız olan sevgi, güven, sadakat ve bağlılık duygularını güçlendirdiği belirlenmiştir.
Erkekler ne ister?
Genel olarak bir gerçek vardır ki… Erkekleri anlamak kimi zaman zor olabilir. Hatta kendileri bile bazen kendilerini anlamayabilirler.
Psikologlar, erkekler için ‘başarı’nın, benliklerini bulabilmeleri adına çok önemli bir faktör olduğunu gözlemlemişlerdir. Özellikle erkekler birden fazla alanda başarılı oldukça kendilerini daha iyi hissetmektedirler. Bu nedenle, bir erkek aile kurmak istediğinde; kadınına iyi bir koca ve çocuklarına iyi, başarılı bir baba olacağını kanıtlamak ister. Bunu da; saygılı, kendine güvenen, akıllı, hoş, oturup konuşulabilecek, başka bir deyişle, hem akıl hem kalbine hitap edecek kadınla gerçekleştirmek ister… Aksi takdirde, erkek, doğal olarak yalnız, yani ‘bekâr’ olarak kalma yolunu seçer.
Bekâr Erkeklere tavsiyeler
• Özgürlüğünüzün tadını çıkarın.
• Yeniliklere açık olun.
• Sizi geliştirecek, yeni imkânlar sunacak her şeye ‘evet’ deyin.
• Kendinizi analiz edin.
• Kariyerinize odaklanın.
• Ailenize ve dostlarınıza zaman ayırın.
• Kendinize yatırımlar yapın.
• En yakın arkadaşınız ciddi bir ilişkiye girerse asla paniklemeyin, herkesin ‘doğru zaman’ı aynı değildir, tıpkı her bebeğin farklı zamanlarda ilk adımını atması gibi…
Uzm. Psikolog E. Selin Uçal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder